Biyolojis

Işığın yansıması

6 Haziran 2015 Cumartesi tarihinde yazıldı.
Işığın Yansıması
Yüzyıllardan beri birçok bilim adamı  (Newton , Huygens , Maxwell , Loui de Broglie , Schrödinger vb.) işığın yapısı üzerine incelemeler yapmış ve ışığın hem dalga hem de tanecik özelliği gösterdiğini kabul etmişlerdir.
Işık kaynağından çıkan ışınların parlak bir yüzeye çarpıp geldiği ortama geri dönmesine yansıma denir. Yansıma olayında ısığın hızı, enerjisi, frekansı, rengi değişmez. Sadece hareket yönü değisir.
ışığın yansıması
Resimde görüldüğü gibi hem cisimleri hem de ışık ışınlarının yansıması sonucu göl yüzeyini görebilmekteyiz.
Işık, üzerine düştüğü cismin yüzeyinin durumuna göre iki şekilde yansımaktadır.
1. Düzgün Yansıma
düzgün yansıma
Şekil ‘de görüldüğü gibi, ışığın üzerine düştüğü cismin yüzeyi düzgün  ise yansıyan ışınlar belirli bir yönde yansır. Bu olaya ışığın düzgün yansımasıdenir. Rüzgarsız bir günde, su birikintisinde veya gölde cisimlerin görüntülerinin düzgün görülmesini düzgün yansımaya örnek verebiliriz.



2. Dağınık Yansıma
dağınık yansıma
Şekil ᾽de, ışığın üzerine düştüğü cismin yüzeyi düz değil de pürüzlü ise ışınlar
farklı doğrultularda yansır. Bu tür yansımalara  dağınık yansıma
denir. Buruşturulmuş alüminyum folyoda dağınık yansıma görülür.


Sonuç olarak, ışığın yansıtıcı engele çarparak yine geldiği ortama dönmesine yansıma denir. Yansıma belli kurallara göre oluşur. Buna Yansıma Kanunları denir.


Yansıma Kanunları
yansıma kanunları
1. Gelme açısı (i), yansıma açısına (r) eşittir.
2. Gelen ışın, yansıyan ışın ve yüzeyin normali (N) aynı düzlemde bulunur.
3.Yüzeye dik gelen ışın kendi üzerinden geri döner.

Gelme açısı (i):      gelen ışın ile yüzeyin normali arasındaki açıdır.
Yansıma açısı (r): yansıyan ışın ile yüzeyin normali arasındaki açıdır.
Yüzey normali:       gelen ışının yansıtıcı yüzeye değdiği noktada, yansıtıcı yüzeyden çizilen dik doğruya denir.
Günlük Hayatta Işığın Yansıması:
  • Fotoğrafçıların kullandığı spot lambaların etrafındaki çanak parlak ve pürüzlüdür. Pürüzlü olmasının nedeni dağınık yansıma oluşturmak ve daha iyi aydınlanma sağlamaktır. Lambanın etrafındaki çanaktaki pürüzlerin her biri farklı açılarla yerleştirilmiş küçük birer ayna gibi davranır ve ışınlar bu aynalardan farklı doğrultularda yansırlar. Bu sayede daha iyi aydınlanma sağlanmış olur.
  •  Sayfaları parlak kâğıtlı kitabı okumak, üzerine düşen ışınlar düzgün yansımaya uğrayacağı ve göze fazla ışık geleceği için daha zordur. Saman kâğıtlı kitapta dağınık yansıma sonucu ışınlar her yöne gider ve göze fazla ışık gelmesi engellenir.
  • Ay, ışık kaynağı olmadığı halde Güneş’ten aldığı ışığı yansıtarak Dünya’ya ulaştırdığı için görünür.
  • Sisli havalarda araba farları yanınca (açısı genişleyen) ışık demeti görülür. Bunun nedeni, su damlacıklarından oluşan sisin, araba farından çıkan ışık ışınlarını geri yansıtmasıdır.
  • Gece ıslak asfalt yolda araba kullanmak, karşıdan gelen araçların lambalarından çıkan ışık ışınlarını göze yansıtacağı için daha zordur. Asfalt pürüzlü yüzey olup normalde dağınık yansıma yapmasına rağmen, ıslak asfalt düzgün düzey gibi davranarak düzgün yansımaya 

Işık ve Gölge

tarihinde yazıldı.
Günlük yaşamımızda ışığın neden olduğu pek çok olay meydana gelmektedir. Güneş  panelleri yardımıyla toplanan güneş enerjisi ile otomobiller hareket edebilmekte, fotoğraf filmleri üzerine ışık düştüğünde iz kalmakta, bazı cisimler üzerine yeterli enerjiye sahip olarak düşen ışık, bu cisimlerden elektron kopararak sonuçta bir elektrik akımı oluşturabilmektedir.
Işığı oyun, eğlence aracı olarak da kullanmaktayız. Evde akşam televizyon izlerken elektrik kesildi. Küçük bir ışık kaynağı veya mum yakarak odayı azda olsa aydınlattınız. Işık kaynağının önünden gelip geçerken veya elinizi kaynağın önüne tuttuğunuzda ne görüyorsunuz? İki elinizin parmaklarını birlikte kullanarak ışık kaynağının önüne tutarak duvarda şekiller oluştururuz. Biraz gayretle duvarda oluşturduğumuz şekilleri ismini bildiğiniz canlı veya cansız cisimlerin şekillerine benzetebiliriz. Işığın aynı özelliğini kullanarak Hacivat Karagöz gölge oyunu gösterileri yapılmaktadır.
Isığın özellikleri
  • Isığın boşluktaki hızı bütün renkler için c = 3.10 8 m/sn dir.
  • Diğer saydam ortamlardaki hızı v < c dir.   ( Camda V = 2.10 8 m/sn )
  • Hiçbir cismin hızı ısık hızını geçemez.
  • Işık doğrusal yolla yayılır. Isığın doğrusal yolla  yayılmasının kanıtı gölge ve yarı gölge oluşumudur
ışık kaynağı: Işık yayarak çevresini aydınlatan cisimlere ışık kaynağı denir.  İki türlü ışık kaynağı vardır.
1. Doğal ışık kaynağı; Güneş, fosfor, ateş böceği, gibi doğal hâldeyken   yapısal özelliklerinden dolayı kendiliğinden ışık yayan kaynaklara denir.
2. Yapay ışık kaynağı; Işık elde etmek amacıyla insanlar tarafından yapılan ışık kaynaklarına denir. Örneğin mum alevi, lüks ve akkor lamba
ışık kayn
Işık bir cismin üzerine düştüğü zaman , cisim ışığı soğurabilir, yansıtabilir veya yansıtmaya bilir. Işık kaynağının önüne hava, su gibi maddeleri koyduğumuzda ışığın büyük bir kısmı bu maddelerin içinden geçerek yoluna devam eder.Üzerlerine düşen ışığın büyük bir kısmını geçiren cisimlere saydam cisim denir.
Buzlu cam, yağlı kâğıt gibi cisimler üzerine düşen ışığın bir bölümünü geçirir. Üzerlerine düşen ışığın bir kısmını geçiren cisimlere yarı saydam cisim denir.
Tahta, demir levha, kitap, beton, duvar gibi cisimler üzerine düşen ışığın tamamını geçirmezler. Işığı geçirmeyen bu cisimlere saydam olmayan (opak) cisimler denir.
Tam Gölge ve Yarı Gölge
Yarı Gölge
Şekildeki gibi noktasal bir ışık kaynağı önüne saydam olmayan küresel bir cisim perdede oluşan gölgeye  tam gölge denir.
tam gölge
Tam gölgenin büyüklüğü üçgende benzerlik özelliği  kullanılarak bulunabilir.
tam gölge alan

Yarı Gölge
Şekildeki gibi, küresel ışık kaynağı  önüne saydam olmayan küresel bir cisim koyduğumuzda perde üzerinde yarı aydınlık ve karanlık bölgeler oluşur. Perdede oluşan yarı aydınlık bölgelere yarı gölge denir. Ortada oluşan karanlık bölgeye ise tam gölge denir.
yarı gölge

Tam ve yarım gölgenin büyüklüğü,
  • Kaynağın ve cismin büyüklüğüne
  • Kaynakla cisim arası uzaklığa
  • Kaynakla perde arası uzaklığa
bağlı olarak değisir.
 Ay ve Güneş tutulması:  Yaşadığımız Dünya üzerinde birçok doğa olayı ile gerçekleşmektedir. Bu olaylardan iki tanesi Ay ve Güneş tutulmasıdır.  Bu doğa olaylarının nedeni Dünya’nın Güneş’in etrafında, Ay’ında hem dünyanın etrafında hemde Güneş’in etrafında dönmesidir.
güneş tutulması
Ay, dünya ve güneş arasına girdiğinde dünya üzerindeki bir bölgeye ışık ulaşmaz yani dünyanın üzerine ayın gölgesi düşer. Bu duruma güneş tutulması denir.
ay tutulması
Dünya, güneş ile ay arasına girerse ay güneşten ışık almaz. Bu duruma da ay tutulması denir.

Derleyen: Baki TURAN
Kaynak:  Atatürk Üniversitesi  Fizik Öğretmenliği Bölümü 3. Sınıf “optik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Vida

tarihinde yazıldı.
Metal veya tahtadan yapılmış, iki yüzeyi birbirine birleştirmek için veya yüzeye bir cismi monte etmek için kullanılan, basit makinelere vida denir.
Vidayı tahtaya veya herhangi bir yüzeye vidalamak için tornavida ile kuvvet uygulayarak döndürmek gerekir.  Vida üzerinde iki diş arası uzaklık vida adımı olarak isimlendirilir. Vidanın  tam tur atması durumunda bir vida adımı kadar ilerleme sağlanır. Bu esnada zemin vidaya  R kadarlık bir tepki kuvveti uygular.
vida
Vida için bir eşitlik çıkaralım. F kuvveti sayesinde vida bir tam tur yaptığında bu kuvvet F.2πr kadar iş yapmış olur. Buna karşılık vida, zemine a kadar saplanarak ‟R.a” kadar iş yapar. Enerjinin korunumu gereği; F2πr = R.a yazılır.
Vidada,
F = vidaya uygulanan kuvvet
r = Vida başının yarıçapı (kuvvet kolu )
a = vida adımı ( ardışık iki diş arsındaki mesafe )
n = dönme (devir) sayısı
h = Girme miktarı
R = zeminin tepki kuvveti ( direngen kuvvet ) olarak alınırsa
Vida başı bir tam dönüş yaptığında vida, vida adımı (a) kadar yol alır.
N kez döndüğünde ise
h = n . a kadar yol alır.
Kuvvet. Kuvvet kolu = Yük .Yük kolu eşitliğinden
F . 2πr = R . a dır.
Vidanın baş kısmı daire olduğu için bir turda kuvvet yolu dairenin çevre uzunluğu
kadar (2πr) olur.


Derleyen: Baki TURAN
Kaynak:  Atatürk Üniversitesi  Fizik Öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Çıkrık

tarihinde yazıldı.
çıkrık
Eksenleri aynı, yarıçapları farklı ve sabit bir eksen etrafında dönen silindirlerden oluşan sisteme çıkrık denir.
Çıkrık, basit makinelerden biridir. Yapısı, kullanıldığı yere göre değişiklik gösterir. Su kuyularında kullanılan çıkrık, bir silindir ve çizdiği dairenin yarı çapı silindirin yarı çapından daha büyük olan koldan oluşmaktadır. Arazi araçlarının bazılarının önünde bulunan ve zor durumlarda kendisini kurtarmak için kullandığı çıkrıklar ise çapları farklı iki silindirden oluşmaktadır.
Çıkrık sistemi ile çalışan araçlar kuyulardan su çıkarmada, kol ile çalışan et kıyma makinesinde, el matkabında,araba direksiyonunda, kapı anahtarında kullanılır.
Çıkrığın yandan görünümü ise şekildeki gibidir.
çıkrık yan görünüm
r = Yükün sarıldığı silindirin yarıçapı. ( yük kolu )
R = Büyük silindirin yarıçapı( kuvvet kolu )
F = Çıkrığa uygulanan kuvvet       G=Yük
Çıkrığın dönme eksenine göre toplam torku,
Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu olur.     F . R = G.r     olur.
Çıkrığa bağlı Yükün yükselme miktarı, çıkrık kolunun devir sayısı(n)  ve ipin sarıldığı silindirin yarıçapına (R) bağlıdır. Yükün çıkrıkta yükselme miktarı aşağıdaki gibi hesaplanır.
h=n.2πr    dir.

Derleyen: Baki TURAN
Kaynak:  Atatürk Üniversitesi  Fizik Öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Eğik Düzlem

tarihinde yazıldı.
Bir rampa ve merdivenin basamakları bir eğik düzlemin en iyi örneklerini teşkil eder. Eğik bir düzlem, cisimleri yükseltmeye yarayan yatık bir yüzeydir. Eğik düzlem kullanılarak ve daha az bir kuvvet sarf ederek bir yükü kaldırabiliriz. Ancak, bu yükü doğrudan yukarı kaldırmakta alınan mesafeden daha uzun bir yol takip edilmiş olur
Ağır yükleri yüksek bir yere çıkarmada kullanılır. Kaldırıp kucağımıza almayacağımız bir sandığı kamyonun kasasına veya yüksek bir yere çıkarmak için,  çıkarılacak yere eğimli olarak yaslanan düzgün bir kalasın üzerinden iterek çıkarmak çok daha kolaydır.
Bir ucu bulunduğu yerden daha yüksekte bulunan, farklı malzemelerden yapılmış ve ağır yükleri yükseğe çıkarmak için kurulan sağlam eğimli yüzeylere eğik düzlem denir.
Eğim açısı α olan bir eğik düzlemdeki yükün çekilebilmesi için gerekli minimum kuvveti bulalım. Sürtünme kuvvetini ihmal ederek yüke etkiyen kuvvetleri çizelim. Sonra da bu kuvvetleri eğik düzlem ve ona dik doğrultuda bileşenlerine ayıralım
eğik düzlem 1
G = Yükün ağırlığı
F = Uygulanan kuvvet
L = Eğik düzlemin boyu
h = Eğik düzlemin yüksekliğini gösterir ise
Kuvvet . Kuvvet kolu = Yük . Yük kolu
F . L = G . h olur.    F= G.h/L       F=G.sinα
Eğik düzlem genellikle kamyonetlere ağır yüklerin yüklenmesinde kullanılır.
Derleyen: Baki TURAN
Kaynak:  Atatürk Üniversitesi  Fizik Öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Makara ve Palangalar

tarihinde yazıldı.
Makaralar
Sabit bir eksen etrafında serbestçe dönebilen, çevresinde ipin geçebilmesi için oluğu olan dairesel düzeneklere makara denir.
Makaralar  iş yaparken bir takım kolaylıklar sağlayan basit makinelerdir.. Makaraları günlük yaşamda birçok alanda görmek mümkündür. Makaralar bayrak direğinde, vinçlerin ucunda, inşaatlarda harç, tuğla ve diğer yapı malzemelerini taşımak için kullanılmaktadır. Makaralar, sabit makaralar ve hareketli makaralar olmak üzere iki kısımda inceleyebiliriz.
a-) Sabit Makara
Bir yere monte edilmiş şekilde kullanılan makaralardır.  Çevresinden geçen ip çekildiğinde yalnızca dönme hareketi yapabilen makaralara sabit makara denir.
sabit makara
r = makaranın yarıçapı ise    Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu eşitliğinden
F . r = G. r            F = G olur.
  • Sabit makaralar kuvvetin yönünü değiştirmek için kullanılır.
  • Sabit makaralarda kuvvet ve yoldan kazanç yoktur.
  • Uygulanan kuvvetin yönünü değiştirerek yükün kaldırılmasında büyük kolaylık sağlar.
  • Yükü kaldırmak için yüke eşit bir kuvvet kullanılır.
  • G yükünü h kadar kaldırmak için ipin ucunu h kadar çekmek gerekir.
  • Sabit makaralarda makara  ağırlığı uygulanan kuvveti etkilemez, sadece makaranın tavandan asıldığı ipi etkiler
  • Sabit makaralarda kuvvetin uygulandığı ipin farklı açılarla çekilmesi , uygulana kuvveti büyüklüğünü değiştirmez.
b-) Hareketli Makara
Hareketli makaralar, yükün makaranın eksenine asıldığı sistemlerdir. İpin bir ucu tavana asılıp makaranın etrafından geçirildikten sonra diğer uca kuvvet uygulanarak yük kaldırılır. Bu sistemde yük ve makara birlikte yükselir veya alçalır.  Çevresinden geçen ip çekildiğinde hem dönebilen hem de yükselip alçalabilen makaralara hareketli makara denir.
hareketli makara
2F= G dir.
  •  Hareketli makaralarda yükü kaldırmak için uygulanacak kuvvet yükün yarısına eşdeğerdir. F =G/2 şeklinde olur.
  • Hareketli makaralarda kuvetten kazanç vardır.
  • Hareketli makaraya bağlı olan bir yükü h kadar kaldırmak için ipi 2h kadar çekmek gerekir. Yoldan kayıp vardır.
  • Hareketli makaralar, sabit makaralarda olduğu gibi kuvvetin yönünde değişiklik meydana getirmez.
  • Hareketli makaralarda , makara ağırlığı uygulanan kuvveti etkiler.

Palangalar
Hareketli ve sabit makara gruplarından oluşan sistemlere palanga denir.
palangaHareketli makaralarda yüke uygulanan kuvvetin bir sınırı vardır. Oysa palangalar ile çok büyük kuvvetleri hareket ettirmek mümkündür.
  • Palangayı oluşturan makaraların sayısı ve kuvvetin uygulanış yönü kuvvet kazancını etkiler.
  •  Bir palanganın kaldıracağı kuvvetin miktarı, palanga sisteminde kullanılan ip sayıları ile taşınacak yükün toplamı hesaba katılır.

Derleyen: Baki TURAN
Kaynak:  Atatürk Üniversitesi  Fizik Öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Kaldıraçlar

tarihinde yazıldı.
Kas kuvvetiyle kaldırmakta zorlanacağımız veya kaldırmayı aklımıza dahi getiremediğimiz büyük ağırlıktaki cisimleri işçilerin sadece elindeki kol demiri veya manivela denilen demir çubuğu kullanarak kaldırdığını görmüşüzdür. Kaldırılacak  cisimlerin altına sokularak daha kolay kaldırmamızı sağlayan demir çubuklara veya kalaslara kol demiri ya da manivela denir. Manivelalar bir tür kaldıraçtır.
Bir destek noktası etrafında dönebilen  sağlam yapılı çubuktan oluşan düzeneğe kaldıraç denir.
Kaldıracın etrafında döndüğü noktaya destek, kaldıraca uygulanan kuvvetin destek noktasına olan uzaklığına kuvvet kolu, kaldıraçla kaldırılacak yükün destek noktasına olan uzaklığına da yük kolu denir. Dengenin bulunduğu noktaya göre toplam tork alınırsa,
Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu    olur.
Bir kaldıraçla yükü daha az kuvvet uygulayarak kaldırıyorsak, kuvvetten kazanç sağlamış oluruz.    Kaldıraçta kuvvetten kazanmak için kuvvet kolunun, yük kolundan büyük olması gerekir. Böylelikle cisimler ağırlığından daha küçük kuvvetlerle dengede tutulabilirler.
Kaldıraçlar yük,destek ve kuvvetin yerine göre isimlendirilir. Bunlar;
a-)Yükün, kuvvet ile destek arasında olduğu kaldıraçlar
kaldıraçlar 1

Bu kaldıraç türlerinde yük ortada bulunur.  Günlük hayatta kullandığınız fındık ceviz kıracakları, menteşeli kapılar, el arabalarıve gazoz açacakları bu türden kaldıraçlara örnek olarak verilebilir.
b-)Kuvvetin, yük ile destek arasında olduğu kaldıraçlar
kaldıraçlar 2
Bu kaldıraç türlerine örnek olarak tenis raketi, cımbız, kürek, maşa ve tel  zımba gibi araçlar verilebilir.
c-) Desteğin, yük ile kuvvet arasında olduğu kaldıraçlar
kaldıraçlar 3
Bu tip kaldıraçlara örnek olarak; makas, tahterevalli, eşit kollu terazi, yan keski, keser, pense, kerpeten, kriko, kargaburnu ve ağır bir taşı kaldırmakta kullanılan manivela verilebilir.





Derleyen: Baki TURAN
Kaynak:  Atatürk Üniversitesi  Fizik Öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Basit Makineler

tarihinde yazıldı.
basit makine
Makine; dendiğinde, dişlilerden, millerden ve daha birçok hareketli parçadan oluşmuş büyük cisimleri kaldırmaya, kırmaya yarayan karmaşık bir yapı aklımıza gelir. Oysa bir işi yaparken daha az kas gücü kullanmak veya kuvvetin daha kolay uygulanmasını  sağla-yarak, işi daha kısa zamanda yapabilmek için ilk çağlardan beri bir takım düzeneklerden faydalanılmaktadır.
Günlük işlerimizi yaparken yapılan işin özelliğine göre çeşitli araçlar ve aletler kullanırız. Bu araçlar iş yapmamızı kolaylaştırır. Yük taşımak için kullanılan el arabası, kâğıt, kumaş kesmek için kullandığımız makas, sıcak cisimleri tutmak için maşa, bu araç ve aletlerden bazılarıdır.
Bir işi daha kolay yapabilmek için, kuvvetten veya yoldan kazanç sağlayan düzeneklere basit makine denir.
Basit makineler, kullanılan aletin bir noktasına, kullanıcı tarafından bir dış kuvvet uygulandığında, aletin başka bir noktasındaki cisme kuvvet uygulayan mekanik aygıtlardır. Bu düzenekler kerpeten, kaldıraç, el arabası, palanga, makas, vida gibi araçlardır.
Basit makineler, uygulanan kuvvetin doğrultusunu, yönünü ve değerini değiştirerek günlük hayatta ki işleri yapmamızda bir takım kolaylıklar sağlarlar.
Basit Makinelerin Genel Özellikleri
• Basit makine ile uygulanacak kuvvetten, hızdan veya yoldan kazanç sağlanabilir. Fakat aynı anda hem kuvvetten, hem hızdan, hem de yoldan kazanç sağlanamaz. Bunlardan birinden kazanç varsa, diğerlerinden de aynı oranda kayıp vardır.
• Hiç bir basit makinede işten kazanç yoktur. Hatta sürtünme gibi nedenlerden dolayı kayıp vardır. Sürtünmenin olmadığı ideal basit makinelerde işten kayıp yoktur. Bu durumda makine tam kapasite ile çalışır.
Basit makinelerde kuvvet kazancı, yükün kuvvete oranı olarak ifade edilir
Kuvvet kazancı= yük/kuvvet  
  • oran 1 den büyük ise kuvvetten kazanç vardır.
  • oran 1 e eşit ise kuvvetten ve yoldan kazanç yoktur.
  • oran 1 den küçük ise yoldan kazanç vardır.
Bir basit makinenin verimi
Bir kaldıracı itince, makineye bir iş yaptırmış oluyorsunuz. Bir makaranın ipini çektiğinizde, makineye bir iş yaptırmış oluyorsunuz. Herhangi bir makineye bir iş yaptırmak için ona mutlaka bir iş yapmak zorundasınız. Makina bu işi daha kullanışlı bir işe dönüştürür. Bunu yaparken de kuvvetin şiddetini, yolunu ve hareket doğrultusunu değiştirir.
Bir makineden elde edilen kullanışlı iş daima verilen işten daha küçüktür. Niçin? Verilen işin bir kısmı sürtünmeyi yenmekte kullanılır. Alınan işin verilen işe oranı, bir makinenin verimi  olarak tanımlanır. Yüksek verim, verilen işin çoğunun makine tarafından kullanışlı işe dönüştürülmesi demektir. Düşük verim, verilen işin bir kısmının kaybolduğunu ve kullanışlı bir işe dönüştürülemediğini gösterir. Verim daha ziyade yüzde olarak ifade edilir.
Verim yüzdesi = (Alınan iş/Verilen iş  ) . 100
Bir makinenin verimini nasıl arttırabilirsiniz? Verim sürtünme azaltılmak suretiyle arttırılabilir. Zımparalama veya yağlama bir yüzeyi parlatır ve sürtünmeyi azaltır. Gresleme veya yağlama suretiyle makinelerin çoğunda sürtünme azaltılır. Bisiklet tekerlekleri veya diğer makinelerdeki bilye yatakları yağlanarak sürtünme azaltılır. Verimi artırmak suretiyle doğal kaynakların korunması önemli bir adım sayılır, verim arttıkça doğal kaynakların örneğin petrol ve kömür vs. daha az kullanılması söz konusu olur.

Derleyen: Baki TURAN
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Fizik öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları
Tasarımcı: Duppyco Medya - Tüm hakları saklıdır. 2014 ©

Facebook iconTwitter iconGoogle plus iconYoutube iconInstagram iconRSS iconVimeo icon
İzin alınmadan sitede kullanılan materyaller kullanılamaz, çoğaltılamaz ve paylaşılamaz.